Hayır değildir. Arıtma işlemi önemlidir ama sadece küçük bir fonksiyonudur!. Bilinen en önemli fonksiyonu yüksek standartta; biyolojik, alkalizasyon ve iyonizasyon süreçleri için altyapı oluşturmasıdır. Cihazın asıl işlevi bu aşamadan sonra başlar.
Kesinlikle hayır! Alkali Su İyonizerleri sadece suyun doğasında bulunan özellikleri ileri teknoloji sayesinde kullanılabilir forma dönüştüren cihazlardır. Suyun doğal florasında bulunan yararlı minerallerin kullanım etkinliğini artırırlar.
Dört kişilik bir ailenin ortalama kullanımında filtre ömrü 8 ay civarındadır. Değişim gerektiğinde filtre üzerindeki sayaç uyarı verir
Yağ birikiminin temel nedeni vücudun başa çıkamadığı asidik atıkları, yağ küpleri içerisine depolayıp ileri bir vakitte; tahliye etmek üzere bel, basen ve karın bölgesinde depolamasıdır. Başta kan olmak üzere vücut sıvılarının alkali düzeyi yükseldikçe vücudumuz bu depolamaya ihtiyaç duymamakta, hatta yağ rezervini çözmektedir.
Son dönemde yapılan araştırmalar aşırı su tüketiminin hiponatremi sendromuna, yani sodyum kaybının olumsuz sonuçları olabileceğine işaret etmektedir. Öteden beri bilinen aşırı su tüketiminin elektrolit kaybını hızlandırdığı görüşü de geçerliliğini korumaktadır. Ancak Alkali İyonize suda durum biraz farklıdır. İyonize formda yoğun miktarda kalsiyum ve sodyum içeriği, bu tarz olumsuzlukların önüne geçmektedir. Normal sağlık standartlarında bir insanın günlük tüketmesi gereken su 2-2,5 litre civarındadır. Alkali İyonize Su tüketiyorsak bu ölçünün çok üzerine çıkabilmemiz mümkündür.
Bu tercih, yaş, cinsiyet, genel sağlık durumu, su kaynağının niteliği gibi pek çok parametreye bağlıdır. Ancak ortalamasını alırsak Türkiye Su değerleri açısından 2. Seviyede içme suyu, 3. Seviyede kaynatılmış yemek ve kahve suyu uygun görünmektedir. İlaç kullanımı için Nötr su tercih edilmelidir.
Alkali Su İyonizeri konusunda standartlar kesin hatlarla belirlenmiştir. Bir ürünün birinci segmentte yer alabilmesi için 3 ana niteliğe sahip olması gereklidir
Kullanılan plakalar platin titanyum olmalıdır. İridyum veya başka metal türlerinin platin ile kaplanması sonucu elde edilen plakalar hem yetersiz, hem de zararlıdır.
Plaka yüzeylerinin toplamı; bir yüzeyde en az 250 santimetrekare ve mesh yapıda olmalıdır.
İyonizasyon süreci mutlaka bilgisayar kontrollü olmalıdır.
Dünyada bu segmentte çok az marka vardır. Markamız bu kategoride yer almaktadır.
Yapılan bilimsel çalışmalarda ve klinik deneylerde alkali iyonize suyun herhangi bir yan etkisine rastlanmamıştır. Çok yüksek seviyede pH tercihi ile birlikte yüksek miktarda içilmesi, kolon faaliyetlerinin küçük eforlarla gerçekleştirilmesini, ancak su tüketim alışkanlığı değişince geçici kabızlık sorunları oluşmasını tetikleyebilir.
Alkali iyonize su, özellikle hamilelere ve çocuklara önerilmektedir. Hamilelikte, ceninin anneye ait kalsiyum kaynaklarını hızla tüketmesi sonucu asidoz adı verilen süreç başlar. Semptomik belirtisi yoğun mide bulantısı olan bu süreçle, kalsiyum zengini alkali su içerek başa çıkılabilir. Benzer şekilde çocuklarda gelişim dönemi alkali mineral açısından yoğun ihtiyaç oluşturur. İyonize formda alkali mineraller açısından zengin su tipi, gelişim döneminde olumlu katkılar oluşturacaktır.
Filtreleme cihazlarımızın alkali iyonize su üretmesi için gerekli olan ilk aşamadır. Bu noktasa ileri teknoloji biyolojik filtreleme teknikleri kullanılır. Ortaya çıkan ürün, iyonize su üretmenin temel yapı taşını oluşturur. Suya asıl değerini katan iyonizasyon sürecidir.
Güneş ışınlarından korumak kaydıyla 48 saat bekletilebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, Alkali İyonize Su aynı zamanda oksijen zenginidir ve geçen sürede alkali değerini kısmen korusa da, oksijen miktarı hızla azalmaktadır. Bu yüzden taze tüketimi önerilmektedir.
İyonizasyon aşamasında plakalar elektronik sinyal yükleri itibarıyla anot ve katod görevi üstlenirler. Alkali mineraller katod yönünde, asidik mineraller anot yönünde toplanma eğilimindedirler. İki yönlendirmesi bulunan iyonizasyon üniteleri su tiplerini öngörülen alanlara taşırlar.